Yaşadığımız şartlar altında ülkemizden sürekli bilimsellik azalmakta, bilime verilen değer ve kaynakta aynı kaderi paylaşmaktadır. Hangisinin önce geliştiğini tartışmaya açık olsa da; tartışmaya açık olmayan şey ülkenin kaybettiği gerçeğidir. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sonuçlarına göre OECD üye ülkeler arasından yapılan ölçümde 72 ülke arasında Türkiye kendisine 42. Sırada yer bulabilmiştir. Böylelikle OECD ortalamasına yaklaşmıştır. Yine de ortalamanın altında kaldığımız yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda Türkiye’de yapılan 2018 YKS sınav sonuç verileri ışında sınava giren 2.3 milyon kişiden TYT Matematik alanından ortalama kişi başı 5,67 net düşerken bu ortalama AYT Matematik alanında 3,92 olarak gerçekleşmiştir. Görünen o ki eğitim organizasyonumuzun ciddi bir revizyona ihtiyacı vardır. İnsanları 12 sene matematik eğitimine tabi tutup 4-5 net yapmalarını izlemek öğretmenlik hayatım boyunca acı bir tecrübe olarak yerini korumaktadır. Bazı meslektaşlarım “ama efendim öğrenci de biraz …. olmalı….” bağlamında bana çıkışacaklardır ama ölçüm bilimleri durumun o şekilde olmadığını açıkça ifade etmektedir. Kurum olarak matematiğin herkes tarafından ulaşılabilir ve başarılabilir olduğunu iddia etmekteyiz. Bu ayrıcalıklı bir zümrenin değil isteyen tüm herkesin ulaşabileceği bir standarttır. Karşılıklı özveriye dayalı kurduğumuz çalışma sistemi sayesinde her yıl sınırlı sayıda öğrenciyi matematikle barıştırıp onlar için bunun bir hobiye dönüşmesini sağlamak birinci önceliğimiz olmakla beraber; bunun tabi sonucu onların hayata özgüvenli bireyler olarak başlamalarını seyretmek en büyük mutluluğumuzdur……